Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Lacivert

Sanki hep bir şablon içindeyiz Aynı acıları yaşıyoruz Değişir m i? Değişir m i? Yürek olmuşsa lacivert Bekle biraz Henüz değişmez Henüz utanıyorsan Henüz içerinden atamadıysan Henüz değişmez Önce çık bir düzlüğe Sonra oyna şablonunla Ama ama ama  Oynamazsan  Değişmez, aynı lacivert gelir Kaplar yüreğini Sarmalar Lacivert süzülürken...
En son yayınlar

an bazen

an bazen çok büyür, büyür ki ne büyür, o küçücük an olur ki diyar,  diyardan geçerkenki gibi bir öyküsü, öyküsünün bir ağırlığı olur... bazen o ağırlık bir ömür, omuzlar d a, ense d e, bakışlar d a, derinlik bulur, yaşar..... Volkan Özyılmaz

İnsana Bazen Öyle Gelir

Ama aslında her öyle gelen öyle değildir. Duygular yanıltıcı olabilir. Eğer eşinizi hergün görüyorsanız, hatta görmekle kalmayıp, yemek yiyorsanız, konuşuyorsanız, sevişiyorsanız, film izliyorsanız, ilerliyorsanız, bir süre sonra duygularınız size ne diyecektir? İşte belki de ara sıra sırra kadem basmak, alışmış duygulara bir TOKAT patlatmak, şöyle bir "ne oluyoruz ya" dedirtmek pek sağlıklı olabilir. Tabii bu sadece eş için değil her türlü sürekli ilişki için geçerli. Bununla beraber ortalıktan kaybolduğunuzda işyerindeki patron neder onu bilemem :) Bazen öyle geldiğinde pozitif de olsa negatif de olsa vereceğiniz tepkiyi düşünmenizde fayda var. Volkan Özyılmaz

Ayrılık Acısı Hafifler mi?

Aradan zaman geçer, hafiflemesini beklersin, hafifledi zannedersin. Sonra küçücük bir olay olur... Derinlerden hızla gelir... Anında oraya çıkar... Ve bakmışsın ki onca zaman, onca emeğe rağmen hiç de hafiflememiş. Olduğu gibi duruyor. Patlamaya hazır bir bomba gibi içeride, derinlerde duruyor. Öyle bir yerleşmiş ki... Onu ortaya çıkaracak o küçücük olay, ortalığı dağıtmaya yetiyor. Geriye göz yaşları kalıyor... Volkan Özyılmaz

Su Toplayan Ayak Acısı (2011-09-11 Pazar)

Yüreği yaralı dolaşmaz mı? Dolaşır elbet... Tahammül edilemez acının dinmesi için Kalabalığa karışır Dolaşır, yürür Yetmez... Devam eder Ayak parmaklarındaki sızıyı hissetmeye başlar bir yandan Aldırmaz... Bazen duymaz yürek acısının tazeliğiyle... Başka türlü görür herşeyi... Tek istediği o dayanılmaz acıyı atmaktır içinden Peki atsa memnun olacak mıdır? HAYIR Çünkü beslenir oradan aynı zamanda... Ayak parmakları memnun değildir bu durumdan Sinyaller gönderir ve haykırır HAYDİ ARTIK DİNLENELİM Duymaz bu sesi yüreği Daha yürüyecek çok yol vardır Tarifsiz acının dinmesi, bir nebze olsun rahatlaması, Üzerine dökülecek bir damla su için... Su toplayan ayak acısının önemi hiç bu kadar az olamazdı... Volkan Özyılmaz

Aşkı Anlatan Engüzel Hikayelerden Pervane İle Mum (2001-08-27 Cumartesi)

Pervane, mum alevinin çevresinde mıknatısi bir güç ile döner durur. Tıpkı sevgilinin mahallesinden ayrılamayan aşık gibi. O kadar ki, gittikçe daha fazla cesaretlenerek daha yakın hareket etmeye, dönerken çizdiği çemberin yarıçapını daraltmaya başlar. Böylece cesareti şevkini artırır, şevki arttıkça da cesaret bulur. Tıpkı sevgilisine yaklaştıkça daha fazla yaklaşmak için bahaneler arayan aşık gibi. Öyle ki, pervane birkaç zaman sonra muma iyice yaklaşmış olur. Bu sefer de onun gerçeğini anlamak ister ve kendısiyle onu aynileştirmek için dönüş çemberini iyice daraltır. Bu da, tıpkı sevgilisine yaklaşınca ona dokunmak, onunla konuşmak, onun sıcaklığını duymak isteyen aşığın haline benzer. Ve nihayet pervane mumun ateşine kanadını uzatır/kaptırır ve yanmanın ne demek olduğunu hakka'l-yakin öğrenir. Önce duyarak/okuyarak, sonra da görerek edindiği yanış bilgisi bu sefer gerçeklik kazanır ve aşk ateşi pervanenin narin vücudunu küle döndürür. Tıpkı aşığın aşk ateşiyle yanıp yakılması v...