Ana içeriğe atla

Forex Platformlarının Tuzağı Nerede? (2009-11-15 Pazar)


Öncelikle FOREX nedemek diye bakalım. FOREX'in açılımı Foreign Exchange (Yabancı Değişim) dir. Burada değişen nedir? Para birimidir. Pratikte ise gidip döviz bürosundan dolar almak veya satmak forex işlemidir. Yaptığınız işlem Türk lirası verip Amerikan doları almak veya tam tersi anlamına gelir.

Forex platformları da bu işi yapar. Döviz alıp satmanızı sağlar. Ayrıca bir çok para biriminde bu işlemleri yapabilirsiniz. Japon yeni, avro, İngiliz sterlini v.b..

Forex platformlarının döviz bürosundan farkı nedir? İşte burada yavaş yavaş tuzağa yaklaşıyoruz. İlk olarak düşük spread sağlarlar. Yani alış ile satış arasındaki farktır. Düşününki döviz bürosuna gittiniz ve tl verip usd aldınız ve hemen sonra usd verip tekrar tl aldınız. Burada bir zararınız söz konusudur ki bu alım satım arasındaki farktır. Bu farka spread denir. Forex piyasalarının sağladığı düşük spread büyük bir avantajdır.

Forex platformları size kaldıraç (leverage) sağlarlar. Kaldıraç kullanımının anlamı ise elinizdeki para miktarından katlarca fazla para ile alım-satım yapma imkanı sunmasıdır. Yani elinizde 1000 usd varsa bu para ile 100.000 usd tutarında pozisyon açmanıza imkan verir. Bu durumu da çok önemli bir avantaj olarak görmenizi sağlarlar. Ama işte en büyük TUZAK buradadır.

Düşününki siz 1000 usd ile 50.000 usd tutarında eur/usd döviz çiftinde bir pozisyon açtınız. Virgülden sonra dördüncü basamakta değişen her bir hareket'te kaybınız veya kazancınız 5 usd olacaktır. O zaman sizin pozisyonunuzun tersine (kayba) doğru yol alması ile beraber dayana bileceğiniz hareket sayısı 1000 / 5 = 200'dür. 1.4258'den alım yaptığınızı düşünürsek kur 1.4058'e geldiğinde paranız tamamen bitmiş olur. Tabii işin teknik detaylarından dolayı daha önceden pozisyonunuz otomatik kapatılacaktır ama şimdi o detaylardan bahsetmeyeceğim.

Bu durumun önüne geçmek için size stop (zarar durdur) kullanmanızı önereceklerdir. Fakat stop ise ayrı bir tuzaktır. Çünkü kur stop koyduğunuz noktaya değer ve tekrar eski yöne hareket ederse (ki bu durum çok fazla olmaktadır) yine kayıp yaşarsınız. Stop neden koyarsınız korkmamak için. Paramın hepsini kaybetmemeliyim diye.

Finans piyasalarında işlem yapıyorsanız bilmelisiniz ki kazanmak yada kaybetmek çok büyük oranda psikolojiktir. Korku ve açgözlülük kontrol edilmesi çok zor olan duygulardır. Normal şartlarda kotrol etmesi çok zor olan bu duyguları kaldıraç kullanarak aynen o oranda arttırırsınız. Yani 1/10 oranında kaldıraç kullandığınızda artık korku ve açgözlülüğünüzü kontrol etmeniz de yine aynı oranda artacaktır. İşte tuzak buradadır. Kaldıraç kullanımını size överler ve kullanmanızı isterler.

Eğer forex platformlarında oynamak istiyorsanız kaldıraç kesinlikle kullanmayın. Platform yöneticilerine hesabınızı 1/1 (bire bir) kaldıraç oranı ile açmalarını isteyin.

Tabii bir de paranızın başka birinin hesabının altında gözükmesi durumu var. Onun için de saygın kurumları tercih etmenizi öneririm.

Volkan Özyılmaz

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İnsana Bazen Öyle Gelir

Ama aslında her öyle gelen öyle değildir. Duygular yanıltıcı olabilir. Eğer eşinizi hergün görüyorsanız, hatta görmekle kalmayıp, yemek yiyorsanız, konuşuyorsanız, sevişiyorsanız, film izliyorsanız, ilerliyorsanız, bir süre sonra duygularınız size ne diyecektir? İşte belki de ara sıra sırra kadem basmak, alışmış duygulara bir TOKAT patlatmak, şöyle bir "ne oluyoruz ya" dedirtmek pek sağlıklı olabilir. Tabii bu sadece eş için değil her türlü sürekli ilişki için geçerli. Bununla beraber ortalıktan kaybolduğunuzda işyerindeki patron neder onu bilemem :) Bazen öyle geldiğinde pozitif de olsa negatif de olsa vereceğiniz tepkiyi düşünmenizde fayda var. Volkan Özyılmaz

Ayrılık Acısı Hafifler mi?

Aradan zaman geçer, hafiflemesini beklersin, hafifledi zannedersin. Sonra küçücük bir olay olur... Derinlerden hızla gelir... Anında oraya çıkar... Ve bakmışsın ki onca zaman, onca emeğe rağmen hiç de hafiflememiş. Olduğu gibi duruyor. Patlamaya hazır bir bomba gibi içeride, derinlerde duruyor. Öyle bir yerleşmiş ki... Onu ortaya çıkaracak o küçücük olay, ortalığı dağıtmaya yetiyor. Geriye göz yaşları kalıyor... Volkan Özyılmaz

Bilinçdışıma Parizyenden Müjde (2011-04-14 Perşembe)

İki-üç hafta önce evde arkadaşlarla sohpet halindeydik. Bir yandan da müzik çalıyor. Çalan müziğin kime ait olduğunu merak ettim. Sordum. "Kim çalıyor?". Emile Parisien dediler. Soyadı okunuş olarak bir anda etkiledi, nedense çok beğendim, parizyen. 2-3 dakika sonra kararımı vermiştim. Parizyen isminden harika çorap markası olur diye düşündüm ve düşüncelerimi kelimelere dökerek arkadaşlara da söyledim. Ben söyler söylemez abim "Müjde Parizyen'di galiba" dedi. Meriç onu hemen düzeltti. "Yok o şarkının içindeki kelime, parizyen markanın ismi ." Ben afalladım aslında, galiba parizyen bir çorap markasının ismiydi. Bu kadar tesadüf olamaz diye düşünürken Meriç şarkıyı da patlattı ve söylemeye başladı. "Müjde, müjde size, parizyenden müjde size, zarif, sağlam, esnek çorap...". Evet gerçekler su yüzüne çıkmıştı. Reklamı hatırlamıştım. Müziğini de. Biliç dışımız böyle işte. Geçmişteki bilgilerimizi bize farkında olmadan sürekli çalışıp sunuyor. ...